OKUMA ALIŞKANLIĞI

 


Kitap okuma alışkanlığı ne zaman kazanılır ? Bunun bir yaşı var mıdır sizce ? Uzmanlar 6 aylıkken çocuğun kitapla tanıştırılması gerektiğini söylüyor. Ama bu kitap okuma alışkanlığının her yaşta kazanılabileceğine karşı bir görüş asla değil. Olması gereken tek şey sizin istekli olmanız. Ben sizlere birkaç öneride bulunacağım. Bunlar benim kendi uyguladığım ve verim aldığım öneriler olacak. Umarım size de bu alışkanlığı kazandırabilir.








1. İlk olarak kitap seçerken seçtiğiniz kitabın ilgi alanınız olmasına dikkat edin. Bir kitabı akıcı bir şekilde okumanız için bana göre en önemli şey içeriğinin, konusunun ilgimizi çekiyor olması. Bazı kişiler fantastik türde okumayı sever bazısı kişisel gelişim okumayı sever. Hiç ilgimizi çekmeyen bir kitabı okumak bizi sıkar. O kitabı okuruz okuruz ama asla bitmez.


2. Bu benim de bir ara çok yaptığım yanlışlardan biriydi, okuduğumuz kitabı anlamıyorsak/sıkılıyorsak ısrarla okumaya devam ediyoruz. Başladım bitirmeliyim diye düşünüyoruz. Ama yanlış! Çünkü anlamadığımız bir kitabı okumuş olmamız sadece sözde okumuş olmanız demek. Anlamıyorsam ben o kitabı okumuş saymam. Anlamadığım bir kitabı neden okuyayım ? Bana göre her kitabın bir zamanı var. Olaylar oluşana kadar, kafamızda oturtana kadar kitaplar ilk başlarda sarmaz. Bence bu birçok kitapta böyledir. Ama eğer kitap ilerlemesine rağmen olmuyorsa o kitabı okumanın zamanı değildir. Bana sorarsanız başka bir zamanda okumayı deneyin.






3. Bazı kitaplar vardır, çerezlik diye tabir edilir. Genelde ya sayfa sayıları az ya da dili oldukça basit olur. İsterseniz ilk etapta onlarla başlayabilirsiniz. Konu olarak daha akıcı oluyorlar. Bu kitaplardan birkaçı için buraya tıklayabilirsiniz.


4. Vakit yaratın. Hepimiz yoğun bir tempo içinde yaşıyoruz. Farkındayım. Ama bence istersek bunu başarabiliriz. Mesela okula/işe/kursa toplu taşıma ile gidiyorsanız orada okuyabilirsiniz. Çok kalabalık oluyor, ayakta gidiyorum, oturamıyorum dediğinizi duyar gibiyim. Ama telefonları her şekilde kullanabiliyoruz. :). Yeri geliyor hepimiz yolda yürürken bile mesajlaşmıyor muyuz ? Hem üstelik şimdi birçok yöntem var. Kitapların seslendirildiği uygulamalar, cep boy kitaplar, okuyabilene e-kitaplar... bunlardan birini tercih edebilirsiniz. Hiçbiri olmasa akşamları yatış saatinizi yarım saat kadar erkene alın, uyumadan önce yarım saat okuyun. Annem küçükken bana böyle okuma alışkanlığı kazandırdı. :) Ama şunu yapmayın, kitabı yarım saat okuyup hemen uykuya geçiş yapmayın. Çünkü bu şekilde yaptığımız zaman beyin kitap okumayı uykuya hazırlık olarak algılıyormuş ve bir süre sonra kitap okurken uykumuz gelmeye başlıyormuş. Belki de bu yüzden birçok kişi kitaplar benim uykumu getiriyor diye yakınıyor. Ayrıca bu fikri ortaya atan uzmanlar şu önerilerde bulunuyor bize; kitabınızı okuduktan sonra kalkıp, diş fırçalama, su içme, kişisel temizlik gibi şeyler yapabilirsiniz diyorlar.






5. Kendinizi başka okurlarla kıyaslamayın. Herkesin okuma hızı birbirinden farklı, herkesin kitaba ayırdığı zaman farklı, okuduğunuz kitaplar farklı... Önemli olan severek ve anlayarak okumak. Komşunun çocuğu haftada 5 kitap mı bitirmiş ? Bitirsin. Bana yararı var mı ? Yok. Bana sadece kendi okuduğum kitaplar fayda sağlıyor. Bazen bazı kitapları yavaş yavaş, sindire sindire okumak gerekiyor. Sırf çok kitap okumak için okumak gerekmiyor. Verimli okumak önemli.


6.Benim sıkça yaptığım ve çokta faydasını gördüğüm bir öneride bulunacağım size. Kendinize günlük hedef belirleyin. Örnek veriyorum her gün 50 sayfa hedef koyun. Okuduğunuz sayfayı günde 50’ye tamamlayın. Elinizden geldiğince en az 50 sayfa okumaya çalışın. Okuyamadınız mı, kalan sayfayı bir sonraki güne ekleyin. Ben mesela genelde haftada bir kitap bitirmek istiyorum. (Tabi bu kitabına göre değişiyor. Okuduğum kitabın dili/konusu basit, anlaşılır ya da ince ise bazen haftada iki kitap, ama yok eğer kalın bir kitap veya konusu, dili ağır ise iki haftada bir kitap olabiliyor). Okuduğum kitabın sayfasını yediye bölüyorum. Her gün en az o kadar sayfa okumaya çalışıyorum. O gün hiç okuyamadıysam o sayfa sayısını diğer günlere dağıtıyorum. Böyle yaparak biraz daha motive oluyor insan. :)





7. Okuduğunuz kitaplar hakkında sohbet edebilirsiniz. Bu da çok faydalı oluyor. Hem karşınızdaki kişiler ile bir şeyler paylaşmış oluyorsunuz hem de okuduğunuz kitap pekişmiş oluyor. Arkadaşınızla, kardeşinizle, ebeveynlerinizle, eşinizle... kim olursa olsun. Oturup okuduğunuz kitaplar hakkında sohbet edebilirsiniz. İsterseniz aynı kitap üzerine tartışın, isterseniz çok sevdiğiniz kitaplar hakkında tartışın. Böyle yapmak için okuma kulüpleri bile oluşturuluyor. Okuyucular belli zamanlarda belirlenen kitapları okuyup birbirleri ile tartışıyorlar. Bunlardan birine de katılabilirsiniz.


8. Kitabı okurken beğendiğiniz yerleri işaretleyin. Ben bunu yaparken renkli post-itler kullanıyorum. Çünkü kitaplarımı çizmeye kıyamıyorum :). Siz isterseniz direk altını çizin. Nasıl hoşunuza gidiyorsa tercih sizin :). Benim bu beğendiğim yerleri yazdığım bir defterim bile mevcut. Ara ara sevdiğim kitaplardan alıntıları açıp okuyorum, güzel oluyor. 




9. Şimdiki önerim benim değil, değerli yazar İpek Ongun'un "Bir Pırıltıdır Yaşamak" adlı kitabından,

"Okumak hobimdir" diyebilmek için...
Okumak da hobi olabilir ama bu ancak biz aktif bir okuyucuysak gerçekleşebilir. Peki ne demek "aktif okuyucu" ?'''

Aktif okuyucu, okuduğunu gerçekten anlayarak, öğrenerek, hatta bazen bunun için satırların altını çizerek, notlar alarak, anlamını tam olarak bilmediği kelimeleri sözlükten bulup öğrenerek okuyan; bunun yanı sıra kitap seçiminde de belirli bir çizgi izleyebilen kişi demek oluyor. 

Ayrıca eğlenmek, dinlenmek için okumakta var ki, bu da gerekli. Hele de saatlerce ders çalışmışsanız... Öte yandan daha yoğun bir okuma biçimi var. Bu tür de kişinin kendini geliştirmesi açısından çok çok gerekli. Okuduğunuzdan bir şeyler öğrenmek, kitabı kapattıktan sonra bir süre düşünmek, belli bir çizgide okumak... 

Belli bir çizgide okumak deyince, edebiyat öğretmeni olan annemin okul yıllarımda yaptığı bir öneri ve kitap listesi geliyor aklıma. Yaz tatillerinde, yaz boyunca aynı ülkenin klasiklerini okumamı istemişti. Diyelim, bu yaz sadece İngiliz klasikleri veya Alman klasikleri, ertesi yaz Fransız veya Rus klasikleri... Bir süre aynı kültürün değişik eserlerini okuyunca, kişi farkına varmadan o kültürle aşinalık oluşturuyor. Konuşma biçimleri, adetleri, alışkanlıkları, düşünce tarzları ve daha pek çok ayrıntı birbirini tamamlayarak okuyucunun zihninde, kaba çizgilerle de olsa, o kültürün şekillenmesine yardımcı oluyor. 


Benim sizlerle paylaşabileceğim önerilerim bu kadar. Emin olun hepsini uyguluyorum. Bana çok katkısı oldu. Umarım sizlere de bu öneriler sayesinde kitap okuma alışkanlığı kazandırabiliriz. Sevgiyle kalın :)


Yorumlar